Sebepler Perdesinden Hakikat Gerçeğine

Sözde  Allah cc her yerde olduğunu söylediğim, imanlı olduğumu zannettiğim, şekliyle Namaz ın, açlıktan öteye bir idrakim olmadan Oruç un, zorlanarak istemeden verdiğim zekatların, ve bütün ibadetlerim le kendimi Müslüman zannettiğim gaflet halindeki İslam dan , Müslümanlıktan ; Hakikatiyle her anımı kuşatan Rabbim cc in sonsuz zatının farkındalığıyla hakiki imana , miraç ölçüsündeki namaza , bedeni açlıktan ziyade bütün azalarıyla dünya nimetlerine ve maddeye nefsin bütün isteklerine karşı mücadele de huzur veren acziyetten,Rabbim cc i bulduğum oruca, zekatın benim olandan değil onun olanı benim sonsuz saadetim için bana verdiğinden benim için vermek olduğunu hissederek vermeyi nasib ettiği ve bütün ibadetleri, her anımla ona muhtaç olduğum Rabbim cc in rızasını kazanmak hissiyatını gönlüme veren ve bu duygularla yaşamayı nasibettiği bir hayata kavuşturan Rabbim cc e sonsuz hamdüsenalar olsun.

Bütün azalarımla maddeden başka bir idrakim yokken, sebeplerin gerçek olduğu ve sebeplerin ardında bir sonsuzluğun gizli olduğu hissiyatı ve idraki hayatımın otuzsekiz yılında bir an bile olmamışken, Allah cc ın elçisi Muhammed Mehdi as a imanla beraber Rabbim cc sonsuzluk kapısını açınca sebeplerin ardındaki hakikat gerçeğini görmeği nasip edince bütün azalarımla dünyanın bağlı olduğum ,bütün maddesi kaybolmuş her yer  Rabbim cc in zatı ile dolmuştu. O güne kadar sevdiğim gönlümle bağlandığım bütün bir madde alemi kaybolmuş dünya ayağımın altından çekilmiş havada kalmış bir insan gibi adeta dünyada yapayalnız kalmış gibiydim. Sadece Rabbim cc ve ben kadar bir yakınlığın hissettirilmesiyle, geçen otuzsekiz yıllık hayatımın zahiri ile islam üzere olan fakat hakikati ile Allah cc dan gafil, sebepler adedince perdeyle Müslüman olduğumu zannederek geçirdiğim gaflet yılları ve farkında olmadan ibadetlerimle bile Allah cc a asi olduğum vebal dolu bir hayat olduğunu fark etmek gerçekten çok acı olmuştu.  Rabbim cc e karşı beni daha mahşere varmadan dünyada iken hesaba çeken, sırat köprüsünün önünde bekleyip o köprüden geçecek hakiki ibadetimin olmadığı gerçeği ile karşı karşıya kalmıştım. Aslında zahiri ile çok ibadet yapmıştım fakat hakiki imanla birlikte zahirden kurtulup hakikat ortaya çıkınca peygamberimiz sav in “dünya da iken çok ibadet yaptığını zanneden ahirete varınca karşılığında hiçbir şey bulamayan müflis (iflas eden) hadisi şerifine muhatap bir duruma düşmüştüm . Elhamdülillah işte daha dünyada yaşarken bana bu hali yaşatan, bu farkındalığa vardıran o gün den sonra kainat kitabını okumayı nasib ederek, her sebebin bir hikmeti olduğunu , görünen her maddenin ardında bir hakikat gerçeği olduğunu en küçüğünden en büyüğüne yaratılan her canlının, maddenin  Rabbim cc e varan bir yol bir kapı olduğunu hissettiren ve her geçen gün artırarak derinleştiren Rabbim cc dünyadan , maddeden geçtiğimiz ölçüde kendi yakınlığını fark ettirdi ve nefsimin nasıl bir düşman olduğunu , hayatın gayesinin ne olduğunun, yaşadığımız bu ahir zamanın ne tür fitnelerle dolu olduğunu, bu zamanda  ;

Ey iman edenler iman ediniz. Ayetinin ne büyük bir gerçek olup bu imana varmanın ne kadar zor olduğunu ve Rabbimin nasibiyle bu imana erenlerin bu zamanda yaşamasının ne büyük bir imtihan olduğunu hissettirerek yaşamayı ve yaşadıkça ahirete olan inancımızı kesinleştiren ve ahiret ufkuyla yaşamayı nasip eden, can bedenden ayrılmadan , daha henüz imtihanın merkezinde dünyada iken bu hali nasib eden Rabbim cc e sonsuz hamdüsenalar olsun .

Bu hal ve idrak üzere yaşamanın zahirde karşılığı delice bir hayat olmuştu, çünkü Allah cc ın elçisine imana kadar benim için madde alemi her şey iken artık maddenin ihtiyaçtan öte hiçbir değeri kalmamıştı. Her yerde Rabbim cc in varlığını hissetmek, yaşarken ölmek anlamına geliyordu ve öylede olmuştu. Artık oturuşum, kalkışım, yürüyüşüm, yatışım, kısacası her anım Rabbim cc le beraberdi. Kibirle yürüyen omuzlar düşmüştü, bacak bacak üstüne atan yayılıp oturan benlik yıkılmıştı, sere serpe yatan ben yatakta bile iki büklüm kalmış her anın beni yaşatan kuşatanın varlığıyla beraber rahatça gülemeyen , dilden çıkacak kelam da bin bir hassasiyet arayan, yediğim her lokmada nefsimle olan amansız mücadele, bastığım toprakta, çimende, gördüğüm  böcekte, sinekte kısacası her anımda Rabbim cc ileydi ve müslüman olmuş tum,yani teslim olmuştum. Düne kadarda Müslüman dım, fakat dilimde Allah cc gönlümde dünya vardı ve dünyalıklara teslim olup onların merkezinde gafletle bir ömür geçirmişken, imanla birlikte gerçek sahibimizi bulup teslim olunca, gönül Allah cc sevgisiyle dolunca, zahir Müslümanların deli dediği fakat Rabbim cc katında gerçek değerini bulacağına inandığım hakikat yoluna Rabbim cc beni de dahil etmişti. İşte böyle bir hayatı, zahiri ile çok zor,fakat hakikati ile,gönlüme verdiği yakınlık ve huzurla,hiçbir şeye değişmeyeceğim bu istikameti Rabbim cc her geçen gün daha da arttırarak yaşatmaya devam ediyor. Kalabalıklarda yalnız olmak, bedenen insanlarla olmak zorunda kalsam da gönülden hep Rabbim cc ile olmak huzuru, güveni, rahatlığı beni bu ahir zamanın her türlü fitnesi içerisinde bir kalkan gibi korumaya devam ediyor. Sebeplerden kurtarıp hakikat gerçeğine ulaştıran, idrakim kadar hakikati her an her yerde yaşamayı ve bu halle beraber hiçbir kınayıcının kınamasından korkmadan dosdoğru bir istikameti son nefese kadar nasibetmesi için Rabbim cc e sığınıp, ondan dilenip,maddenin esaretinden mananın sonsuzluğuna vardırdığı hiçlik makamında kalarak,yüce Rabbimin cc in dilencisi olmaya yine Rabbim cc nasibiyle devam ediyorum.

Allah’ın (c.c) kulu

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You May Also Like

Merhaba

Burada güzel bir başlangıç yapmak isterdim ama böyle bir dünyada bu mümkün değil. Dünyanın dört bir yanında mazlum…
Devamı