Muhammed Mehdi Aleyhisselam Osman Aydoğdu

0 Shares
0
0
0

Rabbimiz (c.c.)’in, Kur’an-ı Kerim’de haber verdiği Muhammed Mehdi (a.s.)‘ın gelişine işaret eden ayetlerden bazıları şunlardır;

İşte onlar, kendilerine kitap, hüküm (hikmet) ve peygamberlik verdiğimiz kimselerdir. Eğer bu (Kur’an’a muhatap ola)nlar da nankörlük yapar/inkâr ederlerse, (bilsinler ki biz) inkâr etmeyecek bir kavmi onların yerlerine getiririz. Onlar (o peygamberler), Allah’ın doğru yola eriştirdiği kimselerdir. O halde (Resûlüm! Sen de) onların (o tevhid esasına dayalı) yoluna uy ve de ki:”Ben (peygamberlik vazifeme karşılık) sizden hiçbir mükâfat istemiyorum. O (Kur’an) bütün âlemlere (uyulması gereken) bir ‘irşad ve uyarı’dır.” (En’am 89,90)

Biz onu, yabancı (Arapça bilmeyenlerin) birine indirseydik de onu onlara okusaydı, yine (bir bahane ile o inkârcılar) ona iman etmezlerdi. (Şuara 198-199)

İleride onlara, gerek ufuklarda, gerek kendi içlerinde âyetlerimizi göstereceğiz. Nihayet o (Kur’an’)ın hak olduğu açıkça ortaya çıkacaktır. Rabbinin her şeye hakkıyla şâhit olması kâfî değil mi?(Fussilet 53)

Andolsun ki zikirden (Tevrat’tan) sonra Zebur’da da: “Yeryüzünde, şüphesiz sâlih (Allah’a itaat eden, dürüst ve iyi çalışıp orayı imar eden) kullarım mirasçı (hükümran) olacak.” diye yazmıştık. Muhakkak ki bu (Kur’an’)da kulluk edenler tâifesi için yeterli bir tebliğ (ve öğüt) vardır.(Enbiya 105-106)

Ümmîlere içlerinden, kendilerine (Allah’ın) âyetlerini okuyan, onları (şirkten, kötü hareketlerden) temizleyen, onlara Kitab’ı ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderen O’dur. Halbuki onlar, bundan önce de cidden apaçık bir sapıklık içinde idiler. Onlardan başkalarına (yani) henüz kendilerine katılamamış (bütün insan)lara da (gönderen O’dur). O, güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. Bu, Allah’ın lütfudur ki onu dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir. (Cuma 2,3,4)

Ey Âdemoğulları! İçinizden size âyetlerimi anlatan bir peygamber gelir de, kim korunur ve kendini ıslah ederse, onlara hiçbir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir. (A’raf 35′)

Allah, mü’minleri içinde bulunduğunuz şu durumda bırakacak değildir. Nihayet, pis olanı temizden ayıracaktır. Allah, size “gaybı” da bildirecek değildir. Fakat Allah, peygamberlerinden dilediğini seçer. O halde Allah’a ve peygamberlerine inanın. Eğer iman eder ve korunursanız, sizin için çok büyük bir mükâfat vardır. (Al-i İmran 179)

(Kıyametin kopmasına dair) o söz başlarına gelince, onlara yerden bir Dâbbe (garip ve acayip bir canlı) çıkarırız ki o, insanların âyetlerimize kesin olarak inanmadıklarını kendilerine söyleyecektir. (Artık tevbe kapısı kapanmış olup gerçek inananla inanmayan ortaya çıkacaktır.) (Neml 82)

Verilen gerçek söz (olan kıyamet) yaklaştığında inkâr edenlerin gözleri birden faltaşı gibi açılacak: “Eyvah bize! Doğrusu biz bundan gaflet içinde idik ve (kendimize) zulmeden kimselerden olduk.” (diyecekler).(Enbiya 97)

Rabbin, hem hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, hem de merhametli olandır. Dilerse sizi ortadan kaldırır; sizi başka bir toplumun soyundan yarattığı gibi, sizden sonra da dilediğini yerinize getirir. Size vaadedilen şeyler muhakkak gelecektir. Siz, onun önüne geçemezsiniz.(En’âm 133,134)

http://www.mehdialeyhisselam.istanbul/

0 Shares
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You May Also Like